Her gün evden işe işten eve yetişme telaşı, trafikte geçen 35 saat, biriken e-postalar ve çalan telefonlardan iş yapmaya zaman bulamamak, sizi rahatlatacağına bir kenarda bekleyip daha çok strese sokan kitaplar ile dinlenmeyen yeni albümler ve aradığınızı bulamadığınız dolup taşan gardırobunuz… Bunların hepsi sıkıntıdan sorumlu… Hemen ümitsizliğe kapılmayın! Yorgun gündemden sakin günlere, kızgın kumlardan serin sulara, mutfaktan kanepeye zihninizi serinletmenin pek çok yolu ve bilimsel yöntemleri var. Tüm bunların sonunda biraz yorulabilirsiniz ama unutmayın, rahatlamanın asıl yolu, zihni uyaran, rahatlatan hatta böylece serinleten faaliyetlerden geçiyor. Nasıl mı?
Spor yapın
Rahatlamak için önce sportif faaliyetleri hayatın bir parçası haline getirmek gerek. Zira sinirleri gevşeten bedensel faaliyetler, zihin fonksiyonlarını harekete geçiriyor. 3 hafta boyunca farelere koşu bandı egzersizi yaptıran ABD California Üniversitesi Beyin Yaşlanması Enstitüsü’nden Carl W. Cotman, sonuçta farelerin beyninde strese, öğrenmeye ve dış etkenlere karşı tepki verme sorumluluğunu üstlenen genlerin fonksiyonunda artış gözlemledi. Diğer bir deyişle sporcu fareler stresle daha kolay başa çıkıyordu. Onlar yapabiliyorsa siz de yarım saatlik bir koşuyla başa çıkabilirsiniz değil mi? Kanepede tatil Dinlenmek için illa evinizden uzaklaşmanız da gerekmiyor. Kanepenizde pekâlâ harika bir tatil yapabilirsiniz. Mesela Honore de Balzac, “Kendini her yerde evinde hissetme ayrıcalığı krallara, kurtlara ve hırsızlara aittir” demiş. Televizyonun karşısındaki rahat koltuğa konuşlanıp çay, kahve, dondurma, pizza eşliğinde, daha önce alıp alıp bir kenara attığınız DVD’leri seyretmek, filmleri beğenmeseniz bile aradan çıkardığınız için sizi rahatlatabilir. Mutfakta yemek yapmak da bazıları için zihni serinletmek açısından iyi bir fikir olabilir. Keyifle hazırladığınız makarna sosunun tadına televizyon karşısında ve yine kanepenizde bakabilirsiniz.
Entel rahatlama
Okunmamış kitaplar, dinlemek için önce aranması gereken müzikler, boş zamanlarda başınıza üşüşüp sizi huzursuz edebilir. İşte bir ucundan okuyup dinlemeye başlasanız rahatlama da beraberinde gelecektir. Aslında sizi gerçekten rahatlatacak şey, biraz daha planlı, kararlı davranmak ve ihmal ettiğimiz “lüzumsuz bilgiye” vakit ayırmak da olabilir. İngiliz düşünür Bertrand Russell, “Aylaklığa Övgü” adlı kitabında “Yararsız bilginin en önemli üstünlüğü belki de, derin düşünme alışkanlığı yaratmaya yardımcı oluşundadır” diyor. Yalnızca okumakla rahatlayamıyorsanız, o halde müziği deneyin. İtalya’nın Pavia Üniversitesi’nden Dr. Luciano Bernardi ve ekibinin yaptığı; müziğin kalp atış hızında, kan basıncında ve nefes alma aralığında yol açtığı değişimleri inceleyen araştırmaya göre klasik ve tekno müzik rahatlamaya yol açıyor. Ancak yavaş müziğin rahatlatıcı etkisi daha yüksek; özellikle duraksamalarda.
Gardırop detoksu
Real Simple Dergisi yazarı Gail Blanke, “Elli Şeyi Atın: Karmaşayı Temizleyin, Hayatınızı Keşfedin” kitabında eşyalar ve karmaşıklığın bizi gerçek potansiyelimizden uzaklaştıran “hayatın artıkları” olduğunu anlatıyor. Blanke eşyaları çöpe atmanın nihai arınma sağlayacağını vaat ediyor. “Dolabınızdaki kıyafetlerden hangilerini atacağınıza karar veremiyorsanız, tıka basa dolu zihin dolaplarınızdan neyi atacağınıza nasıl karar vereceksiniz?” diyor. Blanke kitabında duygusal olarak sizi geçmişe bağlayan parçaları atmanızın, geçmişle başa çıkmak için çok önemli olduğunu söylüyor: “Geçmişi düşünerek harcamayın. Serbest bırakın ki bugünü yaşayabilin ve bugün için çalışabilin…”
Hamam ve SPA
İşte zihni arındırmanın en keyifli yolu: Ritüelleri, mimarisi ve atmosferiyle hamamlar… Osmanlı’dan beri kültürel yaşamımızın önemli parçası hamamlar. SPA’larla birlikte hamamların yıldızı yeniden parladı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Zeki Karagülle’ye göre hamam ruhsal ve fiziksel bir arınma yöntemi ve faydası çok. Karagülle, “Hamamda yoğun terlemeyle toksinler atılır. Kese, cildin yenilenmesini sağlar. Kan dolaşımı artar. Masaj ve suyla yapılan işlemler vücut ağrılarını azaltır, rahatlatır, mutluluk hormonu salgılatır, bağışıklık sistemini güçlendirir” diyor.
Arınma Kitabı
Dr. Yaşar Yılmaz, kronik bir yorgunluk ve mutsuzluktan kurtulmanın yollarını anlattığı “Arınma Kitabı”nda, hayatı kuşatan sisteme karşı insanı arındırma düşüncesini esas alıyor. Yılmaz’a göre arınma, özgürleşme demek. Sağlık problemleriyle ilgili çözümü tıbben zorunlu değilse hastaneler, ilaçlar ve tahliller yerine bedenin kendi kendini iyileştirme potansiyelinde aramak için bir program öneriyor. Beslenme ve oruç dışında masaj, hipertermi, hidroterapi, balneoterapi, meditasyon gibi arınma tekniklerinden söz ediyor. Arınmanın obezite, sigara bağımlılığı, kemik erimesi, menopoz, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, damar sertliği, migren, kabızlık, karaciğer yağlanması gibi hastalıklarda nasıl bir tedavi metodu olarak kullanılabileceğini de anlatıyor. Sağlıklı olmayı “biyolojik ve ruhsal dengeyle tam bir iyilik hali” olarak tanımlayan Yılmaz, kitabında şu tavsiyelerde bulunuyor: “Kendinizi sevin ve değer verin. Düzenli egzersiz yapın. Bol su tüketin ve güneş ışığından olabildiğince faydalanın. Hastalanınca hemen ilaca koşmayın. Düzenli ve yeterli uyuyun. Hobi edinin. Kendinize acımayın. Soruna değil, çözüme odaklanın. Elektromanyetik alanlardan uzak durun. Düzenli beslenin. Az hayvansal gıda, çok sebze tüketin.”
Tatile çıkın
Şartlar da uygunsa kendinizi yollara vurun. Ama valizinizde sadece iki mayo, üç tişört, bir şort olsun… Bir de valiz hazırlama stresine girmeyin. İster küçük bir butik otelde ister büyük bir tatil köyünde güneş altında uzanıp, kemiklerinizi gevşemeye bırakın. Bilimsel dayanak mı arıyorsunuz? Güneş, mutluluk veren melatonin hormonunun salgılanmasını tetikliyor. Tatilin ilk gününü işe dönüş için geri sayımın da başlangıcı haline getirmeyin. Ama boş vermek de çözüm değil. Tatile çıkmadan önce üstünüzdeki işleri bitirmek en iyisi.
