Çeşitli uygarlıkların gelip geçtiği ama hiçbirinin vazgeçmediği bağbozumu dönemi Şarköy’de bugünlerde yeniden başladı…
Henüz güneş doğmak üzereyken ‘çıkınlarını’ yanına alan aileler, bağ motorundan yapılan, adına ‘pır pır’ denilen kasalı araçlarına binerek tutar üzüm bağlarının yolunu.. Ganos Dağları’nın yükseklerine eşeklerle, katırla çıkar köylüler…
Olgunlaşmış, dalından nazik bir şekilde koparılmayı bekleyen üzüm günün ilk ışıklarıyla başka bir yolculuk için hazırdır artık… Özel olarak yapılmış ‘çekme’ denilen bıçak yerine geçen aletlerle üzümler dalından koparılıyor, özenle sandıklara, sepetlere ve küfelere yerleştiriliyor…
Büyük İskender’in, Anadolu’ya Şarköy üzerinden geçtiği rivayet olur… Kim bilir belki de bağbozumu dönemi geçmiştir… Birkaç gün kaldığı ve meşe fıçılara doldurulan şarapları yanlarına aldığı söylenir.
Üzümün, sabahın ilk ışıklarıyla bağ kütüğünden ayrılma işi gün kararana kadar devam eder. Bağcılar, yevmiyeli çalışanlar verilen aralarda ağaç gölgelerinin altında yanlarında getirdikleri çıkınlarından köyde yetişmiş domateslerini, biberlerini, kendi yaptıkları peynirlerine, az önce kopardıkları kömür karası üzümleri katık eder, afiyetle karınlarını doyururlar.
Şarköy ve mahallesi Mürefte’de bağ yolları, anayollar pır pır ve traktör sesleri ile bugünlerde coşar. Toplanan ve fabrikaların verdiği kasalara doldurulan üzümler, şarap olmanın yolundadır artık. Türkiye’nin en çok şaraplık üzümü Şarköy’dedir. En çok fabrikası da Mürefte Mahallesi’nde.
Eylülde karayolundan geçtiğinizde asfaltın üzerindeki yapışkan sıvı maddenin üzüm şırası olduğunu, burnunuza gelen kokunun da bundan kaynakladığını bilin.Mürefte için her zaman ‘Kokular Diyarı’ derim. Adı ‘Bin bir çiçek’ anlamını taşır. Bağbozumu döneminde şıranın kokusu yayılır Mürefte’ye. Şarap fabrikalarının önleri hareketlidir.
Bugün adı ‘Mahalle’ olmuş, halen köy özelliğini taşıyan üzüm yetiştiriciliğinin yoğun olduğu bölgelerde adı ülke sınırlarını aşmış şarap markalarının fabrikaları yerinde alır üzümleri. Üzüm üreticisinin getirdiği sepetler tartılır, kamyonlara yüklenir, kimi Mürefte, Şarköy merkezdeki fabrikalara, kimi de bir başka ilimizdeki fabrikalara yol alır..
Şarap fabrikaları bağbozumu turları düzenler. Bölgenin; ‘Caberne, Merlot, Gamay, Şenso, Savunyon’ üzümlerinden yapılmış şaraplarını tattırır misafirlerine.
NE ZAMAN GİDİLİR?
Yolunuzu mutlaka eylül-ekim arası Şarköy’e düşürün. Kiremitrengine dönmüş bağ yaprakları arasında kömür tanesi gibi, altın sarısı gibi parlayan üzümün bağdaki muhteşem görüntüsüne tanıklık edin. Nasıl sevgiyle, emekle dalından özenle yolculuğa hazırlandığını görün. Bir üzüm tanesi gibi şarap fabrikalarının önünde bekleyin. Şıranın kokusunu çekin içinize. Muhteşem aromanın hikâyesine ortak olun. Bağlardan muhteşem Marmara Adası manzarasını izleyin.
NERELER GEZİLİR?
Şarköy’ün; Tepeköy, Mursallı, Çınarlı, İğdebağları, Güzelköy, Uçmakdere, Gaziköy mahallelerini gezin. 2 yıl önce belde olan, bugün mahalleye çevrilen Mürefte ve Hoşköy’de sürprizlere açık olun. Ünü yurtdışına çıkmış yerel şarap markalarını keşfedin. Türkiye’nin ilk şarap müzelerini ziyaret edin. Şarlan ailesinin yaptığı hediyelik meşe fıçılardan alın.
NEREDE KALINIR?
Şarap üreticisi Sohbet Motel, Sedef Motel sizi sadece misafir etmeyecek, 50 yılı aşan şarapçılık deneyimlerini ve kendi ürettikleri şarapları sizinle paylaşacaklar.
Yazın en kalabalık temmuz-ağustos ayları geride kaldığı için eylül yerel halkın ve bağbozumuna gelen, şarapseverlerindir Şarköy’de. Pırıl pırıl mavi bayraklı plajlarına atın kendinizi..
NE YENİR?
Balık yasağı kalkmış olacağı için, taze balıkları, ünlü karidesinin tadını çıkarın. Ebette Şarköy’ün, Mürefte’nin enfes şaraplarıyla…
