1990’ların sonu…
Her gün açılan özel radyolarla 30 yıllık TRT tekelinin kırıldığı bir dönem…
Bu yeni radyolar arasında, tüm yayıncılık kurallarını yıkan bir program, yayına bağlanan kadın dinleyicileri “İyi Geceler Sayın Dinleyen. Sizinle yatmış mıydık?” diye selamlar ve “burada sabaha kadar sizlerle kalmak isterdik ancak takdir edersiniz ki, bizim de bir seks hayatımız var….” şeklinde de yayınını bitirir. Kaan ve Mete’nin sundukları programın adı, Kaybedenler Kulübü’dür.
Kaan (35), alternatif kitaplar basan, bastığı kitaplar satmayan bir yayın evi sahibidir ve çok iyi bir fotoğraf sanatçısıdır. Entelektüel bir Kadıköy lüdür. Mete (30-35), Kadıköy’de bar işleten, çok sıkı bir plak ve efemera kolleksiyoneridir. İkisi de yalnızdır ve hayatlarında tek gecelik ilişkiler dışında ciddi bir durum yoktur.
Bu ikili, 90’lı yılların ikinci yarısında, sanki bir yerde oturmuş konuşuyorlarmış ve kimsenin bundan haberi yokmuş gibi bir radyo programı yapmaya başlarlar. Yaptıkları program zaman içinde hem onların hem de dinleyenlerin hayatını değiştirecektir.