Serçe Sarayı dizisinin güzel avukatı İpek Bağrıaçık, hayalindeki mesleği yaparak kariyer basamaklarını başarılı bir şekilde tırmanıyor.
2012 yılında Alper Çağlar’ın yazdığı ve yönettiği“ Dağ” adlı film ile beyaz perdeye adım atan güzel oyuncu yeni projelerini Kararlı Kadınlar okurları için anlattı.
Antalya’dan İstanbul’a taşınarak oyunculuk eğitimi almaya başlayan ve kısa sürede teklifler alan İpek Bağrıaçık yaşadığı zorluklara rağmen pes etmediğini ve şu an bulunduğu noktadan son derece mutlu olduğunu söyledi.
Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1985 Antalya doğumluyum.tam bir güney insanıyım.deniz olmazsa olmazlarımdan…
Bir abim var, annem emekli ev hanımı, babamı sekiz sene önce kaybettik…
Bir kedim ve iki köpeğim var…
Bildiğimiz kadarıyla oyunculuk, çocukluk hayalinizdi… Bu hayal gerçeğe nasıl dönüştü?
Antalya’da yaşadığım için biraz zor oldu açıkçası. Çünkü yıllardır yaşadığım şehirden başka bir şehire taşınmam gerekiyordu.
Taşındıktan sonra ilk olarak Müjdat Gezen Actor Studio’da eğitim almaya başladım…
Derslerden kalan zamanlarımda garsonluk yaptım.
Eğitimim bittikten sonra birkaç reklam filmi ve ardından dizilerden teklif gelmeye başladı…
İstedikleri için savaşanlardanım; zorluklarla karşılaştığımda bırakıp gitmedim…
Şimdiyse iyi ki gitmemişim diyorum…
Sinema teklifleri ne durumda? Yakın zamanda sizi beyaz perdede yeni bir projeyle görecek miyiz?
İlk kez beyaz perdeyle 2012 yılında Alper Çağlar’ın yazdığı ve yönettiği “Dağ” filmiyle tanıştım…
Bu yaz çekilecek olan bir film için görüşmelerimiz devam ediyor.
Dizi izlemeyi seviyor musunuz? Yerli dizileri mi yabancı dizileri mi daha çok tercih ediyorsunuz?
İş yoğunluğu nedeniyle düzenli olarak izleyebildiğim bir dizi yok açıkçası ama sektörün içinde oldugum için bütün dizilere ufak ufak göz atmaya çalışıyorum en azından bir fikir sahibi olmak adına…
Bir de her gün reytinglerin ne durumda oldugunu takip ediyorum… Gelen teklifleri değerlendirmemde yardımcı olduğunu düşünüyorum.
Çalışmadığım zamanlarda yabancı dizileri oturup bir haftada bitiriyorum…
Breaking Bad dizisinin altı sezonunu iki haftada bittirdim ve hayran kaldım diyebilirim.
Bugüne kadar izlediğiniz filmler arasından sizde en çok iz bırakan film hangisi oldu?
Keyif alarak izlediğim birkaç filmi paylaşabilirim, eskilerden Edward Norton’ın American History filmi ve her izlediğimde ayrı bir şey yakaladığım yine Edward Norton ve Brad Pitt’in oynadığı Fight Club ve bir de şu an aklıma gelen The Order Boleyn Girl enfes işler…
Yurt dışında bir sinema projesinde yer alabilecek olsaydınız baş rolü kimle paylaşmak isterdiniz?
Edward Norton, Jonhy Deep, Natalie Portman olurdu şüphesiz…
Oyunculuğun ne gibi zorlukları var?
Sevdiğim işi yapıyorum, evet zorlukları var gerçekten çok çalışıyoruz, günümüz gecemiz belli olmuyor ama insan sevdiği işi yapınca hiçbiri zor gelmiyor…
O yüzden ben kendimi şanslı hissediyorum keşke herkes sevdiği işi yapabilse…
Oyunculukta idolünüz; bir gün kendinizi onun geldiği noktaya ulaşmış olarak görmek istediğiniz biri var mı?
Herhangi biri yok… Hiçbir zaman böyle bir düşünceye sahip olmadım.
