Bir ilişkide iki taraf birbirini mutlu etmelidir. Bütün duygular karşılıklı olunca ilişki uzun sürer ve sonsuz olur. Bu sebeple bazı davranışlar sadece karşı taraftan beklenmemelidir.
Çoğu bayan ilgi bekler, kabalıktan ve düşüncesizlikten hoşlanmaz. Ancak kendilerinin bu özellikleri hakkında pek bilgi sahibi değillerdir. Sevgilisini mutlu edecek söz söyleyen bayan pek yoktur. Eğer karşınızdaki kişiye olumlu bir şekilde yaklaşırsanız daha fazla ilgi görürsünüz.
1- Sen Bilirsin
Bir ilişkide kontrolü isteyen taraf erkektir.
Erkeğe sen bilirsin, seni haklı buluyorum, doğru konuşuyorsun ya da senin seçimin olsun gibi sözler söylerseniz kontrolün erkekte olduğunu ona hissettirebilirsiniz. Bu erkeğinizi çok mutlu edecektir.
Ancak tabii ki de abartıya kaçmamalı ve gerektiği yerde seçimlerinizi kendiniz yapmalısınız.
2- Annen Haklı
Anne ve oğul arasındaki ilişki hiçbir ilişkiye benzemez.
Erkekler için anneleri gerçekten çok önemlidir.
Bu sebepten dolayı erkeğinizin annesine kendinizi sevdirmelisiniz.
Ek olarak erkeğinizle konuşurken annesini övebilir ve annesinin tercihlerini doğru bulduğunuzu söyleyebilirsiniz.
3-Arkadaşlarınla Çıkabilirsin
Çoğu erkek dostlarıyla rahat bir şekilde ilişkisi yokmuş gibi takılmak, özgür olmak ister.
Eğer erkeğinizi bu konuda kısıtlarsanız erkeğiniz korkar.
O yüzden erkeğinize erkek arkadaşlarıyla çıkabileceğini söylemelisiniz.
4- İş Arkadaşların Çok İyi
Erkeğiniz çalışma ortamında bayanlar olabilir.
Eğer bu bayanlardan sürekli şikayetçi olursanız bu erkeğinizin hoşuna gitmez. Kıskançlığı fazla abartmamalısınız.
Ona iş arkadaşları hakkında güzel sözler söylemeye çalışmalısınız. Burda önemli olan şey sizin ilişkiniz.
Başkaları hakkında düşünüp hem kendinizi hem de erkeğinizi üzmeye hiç gerek yok.
5-Aramana Gerek Yok
Erkekler telefonla haberleşme konusunda pek fazla aktif değillerdir.
İşte, okulda veya normal zamanda sürekli telefonlaşmaktan rahatsız olurlar.
Bu yüzden sürekli telefonla haberleşmeye çalışmamalısınız.
Bunun size erkeğinizin sizi arayıp sorması gibi bir geri dönüşü bile olabilir.
