Depresyondaki kişi de sık gördüğümüz özellikler vardır.
“Eğer öyle yapsaydım”, ya da “keşke öyle olsaydı” diyerek kendinizle ilgili olumsuz etiketlemeler de bulunursunuz. Kendinizi değersizleştirirken diğer yandan da yaşamı yaşanacak kadar güzel olmayan bir konuma getirirsiniz.
Bardağın sürekli boş tarafını görme.
Çok üzülme
Aşırı yorgunluk hissetmesi nedeniyle hiçbir şey yapmak istemez. Bir süre sonra hiçbir şey yapmamak sizi boğmaya başlar. Çok az şey yaptığınız için kendinizi kötü hissetmeniz gün geçtikçe artar. sadece günlük işlerden değil size zevk veren da uğraşlardan da uzaklaşırsınız sonunda yatağa mahkum olursunuz. Hiçbir şey yapmamak sadece kişiyi değil çevresindeki insanları çocukları eşini de rahatsız etmeye başlar. “çabalamıyorsun” “istesen olur” şeklinde yaklaşımları gösterilir. Bu yorumlar sadece sıkıntıyı arttırır. Aslında depresyondaki çoğu danışan bu durumda ailesini ve çevresindeki insanları mutsuz etmekten de korkar ancak ne yapacağını da bilmez. Yapacağı işle ilgili o kadar fazla odaklanır ki halledilmesi zor bir boyutta büyütebilir. Mutfağı düzenleyecekse bunu parçalara ayırmak yerine hepsini yapmak ister. Bu da iş yapmayı imkansız kılar.
Dikkatini yoğunlaştıramama (kitap okumak ve televizyon seyretmek bile zor gelir)
Diğer insanlarla buluşmakta zorlanma
Çevresindeki insanlarla ilgilenememe örneğin anneyse çocuklarıyla bile ilgilenememekte. Yada sürekli yaptığı ev işleri için kolunu bile kıpırdatacak isteğinin olmaması)
Sağlığıyla ilgili kaygılar; o anık verdiği sıkıntıyla kişi geçmişte yaşadığı günlere dönmeyi imkansız bulur. O günler sanki geri dönülemeyecek gibi gözükür.
Gevşeyememe
Gitmek istediği yerde zamanında olamama
Yapmak istediği şeyleri kendi yöntemiyle yapmaya çalışma başka bir yönden olaya yaklaşamama Bu bir miktar sonra kişinin hayal kırıklığı yaşamasına neden olur. Her olayı kendi zihnindeki şekliyle çözmeye çalışmak bunun dışında çözüm yolu aramamak bir süre sonra hayal kırıklıklarınızla baş edememenize neden olur. Genelde de kişinin yapmak istediklerini dayandırdığı yöntemler “öyle olmalı” “diğer insanlarda böyle yapar” “böyle değil midir” le ifade ederek çözümsüz bir noktaya vardırır.
Yaptıklarından emin olamama (Örneğin çok mu konuştum, çok mu güldüm… vs..)
Olaylara aşırı duyarlılık gösterme
Kendini en güvenli hissettiği yerin yatağı olması ancak yatağa bağlanmış olmak hiçbir şey yapmamak sadece kişinin kendisini mutsuz eden düşüncelerle kendi için de yaptığı toplantıdır. Yalnız bu toplantı bitmek bilmez.
Yaşamayı da artık sorun olarak görmeye başlaması
İyi şeyler olacağını ummamak
Depresyonda kişinin başının üstünde adeta siyah bir bulut vardır. sürekli o siyah bulutla gezer. Sorulan soruların tüm cevapları olumsuzdur, bahsedilen her konu olumsuzdur. Olumsuz bir konuya yapışır ve o konudan uzaklaşamazlar. Bu her şeyi olumsuz görmek o kadar etkilidir ki Wiston Churchill ona “siyah köpek” adını takmıştır. Bu kişiler depresyonda olduklarını çevresindeki insanlarla istemeyebilirler. Her şeye olumsuz bakması ve hayır demesi çevresindeki kişileri de oldukça olumsuz etkiler
Bugün 300 milyon kişiden fazla insan dünyada depresyon yaşamaktadır.