Aşk, yaşamında insanın başına gelebilecek en güzel duygulardan biridir.
Ancak kalp beyni ikinci plana attığı için ister istemez çocukça ya da düşünülmeden yapılan hareketler vardır.
Aşk insana neler yaptırır?
Bu saymakla bitecek bir şey değildir.
Çünkü birçok anlamsız hareketin arkasında aşk vardır.
Aşk neler yaptırır?
Aşık olunca yüzünüz aydınlanır, gözlerinizin içi güler.
Aşık olduğunuz 1 kilometre uzaktan anlaşılır. Zira aşk, varlığını açıkça belli eder.
Öncelikle güne her zamankinden daha erken başlarsınız. Sanki kendinizi günler boyu uyumuş gibi hisseder ve gayet formda olursunuz.
Gözlerinizin içi gülmeye başlar, yanaklarınız pembeleşir, güzelleşirsiniz. Sizi gören “şıp” diye aşık olduğunuzu anlar.
Unutmayın ki, müzik kadar aşk da ruhun gıdasıdır.
Güzel duygular insanın yüzüne ve hareketlerine yansır.
Bir anda alış-veriş delisi oluverirsiniz. Ama bu tam bir çılgınlık aşamasındadır.
Yepyeni giysiler, kokular ve makyaj malzemeleri alınır. Farklı bir tarzın deneme çalışmaları da başlamıştır. Farklı olma isteği doğmuştur artık.
Önceleri gözünüze çarpmayan ya da çarptığı halde aldırış etmediğiniz kilolarınız ve can düşmanınız selülitler, baş derdiniz olur çıkar. Her zaman ayna karşısında, onlardan nasıl kurtulacağınızı düşünürsünüz. Ekonomik olarak başa çıkamayacağınız sorunlarla da karşılaşabilirsiniz.
Patlamış mısır, cips ve kola. Bir anda hayatınızın vazgeçilmezleri arasına girer çünkü aşk sayesinde atıştırmalarınız had safhaya çıkmıştır. Sorumluluklar kendini bir anda en altlarda bulur. Patronunuzun imalı lafları bile dikkatinizi çekmez.
Varsa yoksa aşık olduğunuz kişiyi düşünürsünüz. Çünkü artık o listenin ilk sıralarındadır. Sizi görenler nedensiz sırıtmalarınıza ve ağzınızın artık kulaklarınıza yapışmasına, herkese hatta hoşlanmadığınız insanlara bile sevgi dolu davranmanıza bir mana veremezler.
Hâlbuki siz yeni aşkınız sayesinde dünyanın en mutlu insanısınızdır. Aşk gibi duygular dünyaya bakışınızı değiştirir. Bir anda çiçeği böceği sevmeye başlarsınız. Onunla geçirdiğiniz anların tarifi kesinlikle mümkün değildir. Paranoyak olup çıkarsınız.
Yemeden içmeden, onun hakkında sürekli ya beni aldatıyorsa, bugün hiç aramadı, ya başına bir şey geldiyse gibi paranoyalar üretir, sizin yanınızda olmadığı zamanları kendinize işkence saatleri haline getirirsiniz. Sürekli düşünce merkezinizdedir.
Onunla geçen süre, nedense su gibi akıp geçer. Onu her gün görmek için bilumum yalanlara başvurup, en yakın arkadaşınızı bile ekebilirsiniz. Kalp atışlarınız bir türlü normale dönmez. Hele onu görünce, adrenalin miktarınız maksimum noktalara sıçrar. Elleriniz titrer, midenize kramplar girer.