Yaz tatilinde anne babalara bir kaç öneri…
Çocuklarınızın düzenini esnetin ama bozmayın
Her ne kadar fark etmeseler de çocuklar düzeni sever. Bu yüzden çocukların tatilde de düzenlerinin devam ettirilmesi önem taşır. Düzen kelimesinin içine uyku ve yemek düzeni öncelikli olarak girer. Her ne kadar tatilde erken kalkıp okula gitme zorunlulukları olmasa da bir saat kadar geçe kaydırıp uyku düzeni devam ettirilmelidir. Bu sayede okula başladıktan sonra çocuğun birtakım sıkıntılar yaşaması engellenebilir. Ayrıca sabah belli saatte kalkıp, belli saatte yemek yiyip, belli saatte uyumaya alışmış bir çocuğun genel vücut metabolizması da düzgün çalıştığı için hastalıklara karşı daha dayanıklı olur.
Televizyonu sınırlayın
Yaz tatilinde çocukların en sevdiği şey televizyonda çizgi film seyretmektir. Çocuk doktorları ise televizyonun kısıtlanmasını önerir. Yaz tatilinde de kısıtlamalara, esnetilmekle birlikte devam edilmesi tavsiye edilir. Çünkü çocuğun televizyon karşısında çok fazla zaman geçirmesi aile ve arkadaşlarıyla iletişimini ve hayal gücünün gelişmesini etkileyebilir. Dolayısıyla süreyi mümkün olduğunca kısıtlı tutmakta fayda vardır.
Yaz hastalıklarına karşı önlem alın
Mevsim geçişlerinde özellikle viral enfeksiyonlar artış gösterir. Viral enfeksiyonların başında ağırlıklı olarak üst solunum yolu enfeksiyonu ve ishaller gelir. Yine bu mevsim geçişlerinde hastalık riskini artıran önemli nedenlerden biri de kıyafet seçimi olarak görülür. Çocukların bu dönemlerde, lahana modeli denilen ince ve çok katlı giydirilmesi ile terleme ve üşümelerin önüne geçilebilir. Böylece hava güzelleştikçe bir kat azaltılabilir, serinleştikçe de artırılabilir. Bunun dışında yaş grubu fark etmeksizin su içmek önem taşır. Sıvı alımı hem enfeksiyonlarla baş etmede hem de metabolizmanın devamını sağlama konusunda önem taşır. Uzun süren burun tıkanıklığı veya geçirilen bir üst solunum yolu enfeksiyonundan 15 gün sonra dahi semptomların geçmemesi alerjiyi akla getirebilir. Anne-babaların bu tip bir durumla karşılaştığında çocuk doktoruyla hemen iletişime geçmesi önerilir. Hijyenin önemi de yine mevsimsel farklılık göstermiyor. Tatillerde hijyen kurallarının çocuklara daha sık hatırlatılması gerekir.
Büyükanne ve büyükbabaya güvenin
Çalışan anne-babaların, çocuğun büyükanne ve büyükbabasıyla vakit geçirmesi onlar için büyük şanstır. Ebeveynlerin koyduğu kuralları yıkan büyükanne-büyükbaba konusunun özellikle ülkemizde en sık rastlanılan sıkıntılardan biridir ama çocuğun bu duruma da ihtiyacı olduğunu unutmamak gerekir. Büyükanne ve büyükbabanın vereceği sevginin yerini çocuk için hiçbir şey tutmaz. Tabii ki bu durumun süresinin tüm yazı kapsamaması gerekir. Aksi halde çocuğun okula alışma sürecinde yine sıkıntılar yaşanabilir.
Güneşe çıkış saatlerini ayarlayın
Yaz döneminde çocukları güneşten korumak büyük önem taşır. Sabah 10.00 ile 15.00 arası çocukların güneşe çıkarılması önerilmez. Güneş ışınlarının dik geldiği ve sıcaklığın en yüksek olduğu bu saatlerde çocuklar gölgede dahi etkilenebilir. Bu yüzden sadece güneşin altında durmak değil, dışarı çıkarmak da güneşe maruz bırakmak anlamına gelir. Şapka, yazın vazgeçilmezi olmalıdır. Çocukları terletmeyecek pamuklu bir şapka takmak, en az 15 faktör olmak üzere uygun ve kaliteli bir güneş koruyucu kullanmak gerekir. Güneş ışınları yansıyarak etki edebildiği için gölgede de koruyucu kullanılmalıdır. Burada gözleri korumanın önemini de unutmamak gerekir. UV filtreli güneş gözlükleri çocuklar için koruma sağlar.
Tatili tuvalet eğitimine dönüştürmeyin
Eskiden tatil dönemleri yaşı uygun çocuklarda bezin bırakılması ve tuvalet eğitimi için ideal zaman olarak görülürdü ancak artık bu yöntem kabul edilmiyor. Çünkü tuvalet eğitimi diye bir tanım yoktur. Yürüyemeyen bir çocuğu eğitim vererek yürütemezsiniz veya konuşamayan bir bebeği eğitim vererek konuşturamazsınız. Bu tamamen kas ve sinir sistemlerinin, beynin belli bir gelişim sürecini tamamladıktan sonra edindiği becerilere bağlı gelişir. Çiş ve kaka kontrolü için de henüz gelişim sürecini tamamlamamış bir çocuğa yaz tatilinde bu eğitimi diretmek hatalıdır. Sürekli çiş veya kaka var mı gibi sorular sorulması çocuğun strese girmesine neden olabilir. Çocuk kaka yapmamak için kendini tutup kabız olabildiği gibi bu kabızlığı kronik hale bile getirebilir. Çocuğu gözlemlemek büyük önem taşır. Çocuk, bezi kuru kalkıyorsa, lazımlığa oturmak istiyorsa o zaman adım atmalısınız.
